
Sanatta onur dolu 55 yılı geride bırakan
Doğru Yol Türk Kültür Sanat Derneği
Balkanlarda Türk kültürünün vazgeçilmez sadık kapısı
Zeynel BEKSAÇ/Kosova
Nice hükümdarlara yurt olmuş, nice kültürlerle yoğrulmuş Prizren şehri, Kosova’nın Güneybatısında bulunmaktadır. Tarihiyle, dillere destan olan zanaatçılığıyla, havasıyla , buz gibi suyuyla adını Balkanlarda ve daha ırağa duyurmuş bu şehir, bir de “Şairler Beşiği” olarak anılmaktadır. Bir Anadolu şehrinden farksız olan Prizren, 21 Haziran 1455’te Fatih Sultan Mehmet komutası altındaki ordu tarafından fethedilerek, Osmanlıların idaresi altına geçiyor. 21 Ekim 1912 yılına kadar süren Osmanlı-Türk idaresi döneminde Prizren en parlak devrini yaşıyor. Böylece Rumeli’nin en önemli yönetim, kültür, zanaatçı ve ticari merkezi oluyor.
Prizren, bugün de Kosova’nın en güzel kentidir. Diller harmanında Türkçe de buram buram tüter bu kentte. İkinci Dünya Savaşı sonrası Türk kültürünün gelişmesinde, gelenek ve göreneklerinin yaşatılmasında, yeni yeni sanatsal olaylar harmanının dövülmesinde, tüm güçlüklere rağmen Türkçe eğitim öğretimin gerçekleşmesinde Prizrenli Türk aydın, şair, yazar, tiyatro sanatçısı, öğretmen, ressam gibilerinin katkısı çok büyük ve hatta tarihsel özellik taşır diye bir savda bulunma cesaretini kendimizde bulduğumuzu altını çizerek vurgulamak isterim.
Türkiye dışında ve genelde Türk Dünyası içinde , bizler oralarda, yani Türkçe’nin Rumeli yakasında , Kosova’da bir avuç topluluk olduk hep. Osmanlı’nın buraları terk etmesiyle, önüne bir türlü geçilemeyen, özellikle 1950’li yılların ortalarından sonra yoğun bir şekilde yaşanan göç dalgaları, buralarda kalanlar için, varlığını Türk kimliğiyle sürdüren bizler için kesilen fatura hep ağır olmuştur. Öyle ki, sayımızın giderek azalmasıyla ; bu dili, bu kültürü, bu gelenek göreneği sürdürenlerin sırtına taşınılması ağır bir yükün daha eklenmesi demekti. Sözün kısası, kayada çimlenmekti bizimkisi. Kayada çimlenip, Mevlânâlaşmaktı…
Bir avuç olsak da , önümüzde an an, yıl yıl gitgide sorunlar yığınlaşsa da, ne pes ettik, ne de yıldık. Horlandık, yadsındık, itildik. Gene, büyük bir erdem ve bilinçle yüzü açık, alnı ak ayakta kaldık. Geçmişi zengin büyük bir ulusun, yüce bir çınarın uzantısı olduğumuzu hiç unutmadık. Attığımız her adımda, üstlendiğimiz her görevde başarıları göğüslememizin temelinde yatan güç bu gerçek oldu hep. Evet, Kosova’da bir avuç topluluktuk ama, dünyada 300 milyona varan bir kitlenin Türkçe konuştuğu gerçeği ve yüreğimizdeki sönmeyen Türklük ateşi bizi bu kutsal nöbette inançlı, dinç kalmayı olanaklı kılmış ve yaşadığımız ortamda ecdadımızdan miras olarak kalan hoşgörü ve sevgiyi her zaman en güçlü bir silah olarak kullanarak, sağduyu yanlısı ve yapıcı unsur olmaya özen göstermişizdir.
1951 yılı, biz Kosovalı Türkler için, Türkçemiz için, bir dönüşüm yılıdır. Çünkü, 1912 yılından 1951 yılına kadar Türkler için karanlık ve belirsiz bir dönemdi. 1951 yılında Balkanların bu coğrafyasında yaşayan Türkler, büyük mücadeleler sonucu yeniden resmi olarak kimliklerine sahip çıkmış, okullarda Türkçe eğitim ve öğretime geçilmiş, Türk kültürü ve sanatını olduğu gibi, gelenek ve göreneklerini, örf ve adetlerini günümüze dek taşıyacak olan Türk dernekleri kuruldu. Bugün bu topraklarda Türkçe bir bayrak gibi gönderde onurlu onurlu dalgalanıyorsa, kültür, sanat, eğitim ve daha nice alanlarda başarı ve yengiler elde edilmişse, öncelikle Türkçe eğitimin ve kurulan derneklerin görkemli katkısı sonucu sayesinde gerçekleştiği yadsınılmazdır.
Yüzyıllar öncesine uzanan Balkan Türk kültürü ve geleneğinde bir gün kapsamlı bir çalışmaya ışık tutulduğunda katkısının tarihsel değer taşıdığına kesin gözüyle baktığım ve ardımızda kalan yıl 55 yılı geride bırakan Prizren(Kosova) “Doğru Yol” Türk Kültür ve Sanat Derneği’ne sözü bağlarken, Türkiye dışında Türkçe’nin nöbetine böylesine cesaretle ve böylesine sadık bir şekilde duran bir başka derneğin örneğine zor rastlanabileceğinin altını çizerek vurgulamak isterim. Doğru Yol Derneği 55 yıldır, çalışmalarına bir an olsun ara vermeden, sanatın birçok dalında adeta yarışırcasına etkinlikler sergilemiş, bura topraklarda Türk olmanın, Türk kalmanın, Türk’ün onurunu yüceltmenin en güzel, en sadık ortamı olmayı başarmış, nice derneklere bu doğrultuda tam anlamıyla model olmuştur.
Bu dernek, ikinci dünya savaşı sonrası Kosova’da Türk kültür sanat dünyasına nice ilk’leri kazandırmış bir ortamdır. İlk tiyatro, ilk dergi, ilk besteler, ilk derlemeler, ilk Tv programları, ilk plaklar, 10 Kasım nedeniyle Atatürk’e adanmış ilk anma töreni, Kosova’yı temsilen ilk uluslar arası festivale katılışı, konserlerinde skeçlere ilk defa yer veren, kitap tanıtımları düzenleyen, sanatçıların portrelerini konumlayan, uluslar arası düzeyde Türk kültürüne hizmet sunanlara ödül veren Doğru Yol Derneği olmuştur. Türk Sanat Müziği, Türk Halk Müziği, Halk Oyunları Ekibi, Tiyatro Kolu, Resital Kolu, Edebiyat Kolu, Esin ve Filiz Dergileri, Kitap Dizisi, Çocuk Grubu başta olmak üzere dernek çerçevesinde 20’ye yakın kolda üyeler etkinliklerini sergilemektedirler.
Bugün Balkanların tartışmasız en eski ve en etkin derneklerinden biri olan Prizren/Kosova/ Doğru Yol Derneği kuruluşundan bu yana sergilemiş olduğu etkinlikler göz önünde bulundurulduğunda, bu coğrafyada, bu şartlarda Türk kültürü ve sanatının bir anlamda üniversite rolünü oynamış, Türkçenin kalesi olduğunu söyleyebiliriz.
Bu yazıyı web sayfanızda alıntılayın
v.1.4.6 © -
|