Deðerli dostum Dr. Hasan Saðlam ve deðerli eþi Neriman Haným’ý Kosova’da misafir edecek olmak hepimizi sevindiriyor. Hasan Hocamýn huyunu bilirim. Onun memnun kalacaðýný bildiðim daðlýk alanlarý ve yüksek bölgeleri haritada iþaretledim. Ýlk gün Prizren’e doðru yola çýktýk. Geleceðimi bilen Naser çalýþtýðý iþ yerinden 10 günlük izin koparmýþ. Direksiyonu ona verdik. Prizren’e vardýðýmýzda öðlen olmuþtu.
Prizren, küçük Bursa’dýr. Prizren’e giden, tarihin zaman tünelinden girip yüzyýllar öncesine ait bir Osmanlý kentinde uyanýr sanki. Prizren’in her köþe baþýnda sizi Anadolu’ya taþýyan bir nefesin varlýðýný hissedersiniz. Ýlk iþimiz Prizren merkezindeki Besimi’nin yerinde köfte ziyafeti çekmek oldu. Enstitü Baþkaný olan araþtýrmacý deðerli dostum Tacettin Bütüçi’ye Prizren’de olduðumuzu telefonla haber verdikten yarým saat sonra rehberimiz yanýmýzdaydý. Prizren’de bize rehberlik yapan Gani kardeþimiz Prizrenli bir Arnavut. Kosova- Türkiye Ýlim Kültür Enstitüsü’nün sekreteri olan Gani, bizimle Prizren Türkçesiyle konuþmaktan keyif alýyor.
Hýzlý bir þekilde ziyaretlerimizi yaptýk. Tarihi Sinan Paþa Camii baþta olmak üzere birkaç Osmanlý Camiini ziyaret ettik. Prizren’deki Sinan Paþa ve Priþtina’daki Fatih Camiinin ihaleleri tamamlandý. Kültür Bakanlýðýmýz tarafýndan yaptýrýlan restorasyon çalýþmalarý önümüzdeki ay baþlýyor. Prizren Birliði’nin 1878 yýlýnda toplandýðý müze ev biz gittiðimizde kapalýydý. Savaþ esnasýnda Sýrplarýn yaktýðý bu müze ev, savaþtan sonra orijinal bir þekilde restore edilmiþ. Savaþ öncesi gördüðümde evin rengi sarýydý. Bu defa beyaza boyamýþlar.
Arnavut kaldýrýmý döþenmiþ dar bir sokaktan geçip Halveti tekkesini ziyaret ediyoruz. Hasan Hoca ile akþam namazýný þeyhin arkasýnda kýldýktan sonra vedalaþýp tekkeden ayrýlýyoruz.
Þimdiki duraðýmýz eski bir tekstil fabrikasýnda karargâhýný kurmuþ olan Türk Tabur Komutanlýðý. Sultan Murat Kýþlasý’nda bizi misafir eden Komutan ile çay eþliðinde keyifli bir sohbet yaptýk. Tabur faaliyetleri hakkýnda bilgi aldýk.
Hatýra fotoðraflarýndan sonra rehberimiz Gani, bizleri Osmanlý Mezarlýðýna götürdü. Türk Tabur Komutanlýðý ve TÝKA’nýn katkýlarýyla çevre düzenlemesi yapýlan mezarlýktaki uhrevi hava hepimizi büyüledi.
Prizren’de halk arasýnda konuþulan ilginç bir hikâyeyi sizlere nakledeyim. NATO bünyesindeki Alman askerleri Prizren merkezinde karargâhýný kurarken, Türk Taburunun karargâh yeri, þehirden uzak bir yer olan daðlýk Dragaþ bölgesi olarak belirlenir. Dönemin Türk komutaný, NATO’nun karþý çýkmasýna raðmen birliðini þu andaki yere konuþlandýrýr. Sonradan anlaþýlýr ki Sultan Murat’ýn karargâh kurduðu yer tam da burasýdýr.
Arnavutlar arasýnda, Türk askerleri yabancý muamelesi görmüyorlar. Ayný tarihin, ayný geçmiþin izleri günümüze taþýnýyor sanki. Özellikle eski bir UÇK savaþçýsý olan Arnavut Cemal’in sözleri kulaklarýmda çýnlýyor. “ Ülkemizde görev yapan NATO askerleri içinde “sadece” Türk askerlerinin karargâhýna kendi evimiz gibi girebiliriz. Bizi; sadece Türk askerleri kendi insaný gibi misafir ederler” diyordu.
Tabur’da görev yapan Türk askeri doktorlar halk tarafýndan çok seviliyor. Arnavutlar’ýn saðlýk muayenelerinde sadece Türk doktorlarýna güvenmeleri ilgimi çekiyor.
Kosova’da bulunan NATO’ya baðlý çok uluslu güce baðlý askerler; halk arasýnda silahla dolaþýrken, Türk askerleri silahsýz dolaþýyorlar. Türk askerinin Kosova halkýndan gördüðü sevgi ve saygý hepimizi gururlandýrýyor. Batýlý askerlerin yabancýlýðý yanýnda, Türk askerlerinin farký, bariz bir þekilde görülüyor. Kosova’daki askerlerimizin, dost düþman herkesin takdirini kazandýðýna þahit olmak yüreðimize su serpiyor.
Ýþte; tek kelimeyle “Mehmetçik”. Mazimize yaraþan, özlem duyduðumuz ve tarifi kelimelerle mümkün olmayan Müslüman Milletin asil ve fedakâr evlatlarý…
Bu yazıyı web sayfanızda alıntılayın
v.1.4.6 © -
|